ASLINDA 15 TEMMUZ NEDİR?

Mukaddes silsilenin son halkası

Türk milletinin tarihinde dönüm noktalarını daima “büyük kenetlenmeler” belirlemiştir. İşte üç yıl önce bugün bu kenetlenmelerin bir örneğine daha şahit olduk. Üç yıl önce bugün, milletimiz bir seferberlik ruhuyla geleceğimize kast eden bir cuntaya karşı canı pahasına direnmekte ittifak etti. Üç yıl önce bugün milyonlar havalimanlarını, meydanları ve caddeleri ete kemiğe bürüyerek, demokrasiden ve millet iradesinden geçilemeyeceğine bütün dünyayı şahit kıldı. Bu direniş mukaddes bir silsilenin son halkasıdır. 15 Temmuz destanı, milletimizin her bir ferdinin ulvi bir gaye söz konusu olduğunda sağına soluna bakmadan “ben varım” dediği ve derhal seferber olma basiretini sergilediği bir örnek olarak tarih sayfalarına yazıldı. Türkiye bugün karanlık bir örgütün ve onun elebaşının hastalıklı zihniyetine teslim olmamışsa bu, milletimizin 15 Temmuz’da gösterdiği şanlı direniş sayesindedir.

15 Temmuz darbe girişimini sadece bir cuntanın siyasi iktidarı ele geçirme denemesi olarak görmek eksik bir bakış olacaktır. Darbeye kalkışan cunta, ülkemizin ekonomi, savunma ve altyapı alanındaki atılımlarını kendi çıkarları lehine tahrip etme amacındaki uluslararası bir organizasyonun sadece taşeronudur.

Milli irade sayesinde

Darbe girişiminin millet eliyle akamete uğratılması sonrasında devletin içerisinde onlarca yıldır yuvalanmış yabancı ellerin maşaları tek tek temizlenmeye başlanmıştır. Devletin içerisindeki ihanet şebekesinin ayıklandığı bu arınma süreci sayesinde Türkiye bugün Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedef doğrultusunda siyasî, malî, ekonomik, adlî, askerî, kültürel ve diğer bütün alanlarda tam bağımsız politikalar üretip uygulayabilir noktaya gelmiştir. Bugün ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden terör unsurlarını milli İHA’larımız ve milli SİHA’larımız ile inlerinde etkisiz hale getirebiliyorsak, Doğu Akdeniz’de milli menfaatlerimiz hilafına kurulan oyunları bozan bir irade gösterebiliyorsak, ülkemizin acil ihtiyacı olan savunma ekipmanlarını kimseden icazet almadan en faydalı şekilde temin edebiliyorsak ve bölgemizde sınırları yeniden çizmeye niyetli küresel güçlere karşı dimdik durabiliyorsak milletimizin 15 Temmuz’da kenetlenip milli iradeye sahip çıkması sayesindedir.

15 Temmuz, aziz milletimizin ülkemizde darbeler tarihine nokta koyduğu kutlu bir gündür. 15 Temmuz, sadece Türkiye değil dünya demokrasi tarihinde de bir halkın bizatihi inisiyatif alarak bir askeri darbeyi önlediği eşsiz bir tarihtir. 15 Temmuz, Türkiye’de askeri, siyasi ve ekonomik tiranlık hevesindeki odaklara Cumhuriyet tarihinin en ağır tokadını indirmiş bir zaferdir. 15 Temmuz zaferi gelecek nesillerimiz için daha özgür, daha sivil, daha demokratik, daha müreffeh bir Türkiye’nin umut ışığıdır, ilham kaynağıdır.

Bir sınav gecesi

Diğer yandan 15 Temmuz, milletimizin dost ve düşmanlarını apaçık ortaya çıkaran bir sınav gecesidir. O gece vatanı için can veren kahramanları da, dost ve demokrat görünüp cunta borazanlığı yapan riyakarları da asla unutmayacağız. Darbe girişimi sonrası Türkiye’nin seçilmiş demokratik hükümeti ile dayanışma için yanımızda duran dost ve müttefiklerimiz de cunta savunuculuğuna soyunan, hainlere sığınma hakkı veren mihraklar da Türk milletinin ve devletinin hafızasında mahfuzdur.

O karanlık gecede vatan uğruna canlarını vermekten imtina etmeyen 251 şehidimizi rahmetle, her biri bir dağ gibi 2 bin 193 gazimizi saygıyla hatırlayacağız. Seyit Onbaşı, Sütçü İmam, Şerife Bacı, Tayyar Rahime ve diğer tüm kahramanlarımız gibi onları da nesiller boyu minnetle, gururla anacak, aziz hatıralarını daima yaşatacak ve bize emanet bıraktıkları ailelerini gözümüz gibi esirgeyeceğiz. Uğruna canlarını ve kanlarını verdikleri demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi korumak için, cuntacılardan ve destekçilerinden hesap sormaya devam edeceğiz.

Hesap verecekler

FETÖ terör örgütünün elebaşını ve yönetici kadrosunu teslim almaya yönelik çabalarımızı uluslararası hukuk çerçevesinde kararlılıkla sürdüreceğiz. 15 Temmuz ihanetinde parmağı olanlar adalet önünde hesap vermeye devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, üzerine hesap yapılacak, manipüle edilecek, dışarıdan yönlendirilecek bir ülke olmadığını ve devletimizin bekasına kast etmenin bedelinin ne olduğunu tüm dünyaya göstereceğiz.
Bir milleti millet yapan en önemli unsur, ortak bir mukadderata sahip olmaktır. Tarihimizdeki büyük kenetlenmelerin bize öğrettiği en önemli ders, ortak değerlerimiz ve milli menfaatlerimiz karşısında farklılıklarımızın, parçalanmaz bir birlikteliğin yapı taşlarını oluşturabilmesidir. 15 Temmuz destanı, Cumhuriyet tarihinde millet olduğumuzu en fazla hissettiğimiz anlardan biridir ve gelecekte de bizi birleştiren değerlere hep birlikte nasıl sahip çıkacağımızı gösteren çok kıymetli bir semboldür. Biz faniler elbette gelip geçeceğiz, fakat milletimizin bağımsızlığına kastedenlere 15 Temmuz’da verdiği cevabın yankısı ilelebet sürecektir.

15 Temmuz Bir Diriliş Destanıdır… Çünkü!
BU BAYRAK