Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 18 yılda yaptığı yatırımlarla sağlık hizmetlerinde bir destan yazdığını belirterek, “Kendi kendimize yeterli olmanın ötesinde dostlarımıza da yardım eli uzatabilecek seviyedeyiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Şehir Hastanesi İlk Etabının Hizmete Alım ve Yerli Solunum Cihazı Teslim Töreni’ne video konferansla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan brifing aldı.
Başakşehir Şehir Hastanesi’nin hizmete giren ilk etabının hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, hastanenin inşasında emeği geçen kurumları, firmaları, işçileri ve mühendisleri tebrik etti. Hastanenin yap-işlet-devret modeliyle yapıldığına değinen Erdoğan, Rönesans ve ortağına da teşekkür etti.
“İkinci etap Mayıs ayının 20’sinde açılacak”
Erdoğan, temelin atıldığı günden bu yana “Bu işi başaramayacaklar” diyenler olduğunu aktararak, “Hamdolsun bu işi, güçlü Türk müteahhitleriyle ve yabancı ortakla başardık. İlk etabını bugün açıyoruz. İkinci etabını da Mayıs ayının 20’sinde açacağız.” diye konuştu.
“Türkiye bu sürece avantajlı girmiştir”
Dünyanın koronavirüs salgınıyla kavrulduğu bir dönemde yapılan açılışın önemine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:”Gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerinin dahi çöktüğü, insanların evlerinde, hastane koridorlarında yetersiz müdahale sebebiyle öldüğü bir dönemde, elimizdekinin kıymetini iyi bilmeliyiz. Türkiye, yatak ve doktor sayısında değilse bile yoğun bakım yatağı sayısındaki üstünlüğü ile bu sürece gerçekten oldukça avantajlı girmiştir. Şu anda bu hastanemizin 1500’ün üzerinde yatak kapasitesi var. Kendi kendimizi yeterli olmanın hatta bunun ötesinde dostlarımıza yardım eli uzatabilecek seviyede bulunmamızın önemini bizzat yaşayarak görüyoruz. Büyük ideallerle kurulmuş birliklerin, küresel yapıların, uluslararası kuruluşların anlamını yitirdiği bir dönemde Türkiye, kendi ayakları üzerinde durarak gücünü göstermiştir. Tabii bu başarının gerisinde özellikle 17-18 yılda kurmuş olduğumuz altyapı, özellikle de hükümetlerimiz döneminde attığımız adımların, inşa edilen eserlerin çok büyük önemi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yoğun bakım seviyesindeki üstünlüğü ile sürece avantajlı girdi.
Erdoğan, bu dönem içerisinde kararlı bir adım attıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Fakat ‘Bir kongre merkezine panellerle ayrılmış hastane yapacağız.’ demedik. ‘Yeşilköy Havalimanının bir bölümüne 45 günde 1005 yataklı hastane inşa edeceğiz.’ dedik. Tek odalı olmak üzere, şu anda yoğun bir şekilde çelik konstrüksiyondan oluşmak kaydıyla bu hastanemizin inşası devam ediyor. Sancaktepe’de aynı oda sayısına sahip bir başka hastaneyi daha yapıyoruz. Bunlar, her odasında gerekli olan banyosu tuvaletiyle birlikte bütün ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yapılıyor.”
“10 yıl sonrasına da cevap verecek bir yatırımı yapıyoruz”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilköy ve Sancaktepe’de hava ulaşımı olacak şekilde tedbir alındığını dile getirerek, “Sancaktepe’de iki ulaşım imkanımız var. Bir taraftan malum Sabiha Gökçen, bir taraftan hemen bitişiğindeki pist var. Yeşilköy’de zaten böyle bir sıkıntımız yok. Bununla uluslararası camiaya da hizmet verme imkanını yakalayacağız. Sadece bugüne değil, 10 yıl sonrasına da cevap verecek bir yatırımı yapıyoruz.” dedi.
“Sağlık alanında yaptığımız reformlarla hem altyapıyı hem sistemi güçlendirdik. Bir de Derince’de devlet hastanesinin yanında da yine 250 yataklı bir hastaneyi orada da aynı şekilde Sancaktepe gibi inşa ediyoruz. Bir diğeri de Sultan Abdülhamid’in Hadımköy’de inşa ettiği bir hastaneyi, tarihi bir hastaneydi, 150 odalı, restorasyonu yapılıyor. Mesele şu: Tarihi toprağa gömmeyelim, onları yeniden kazanalım ve gelecek onunla da iftihar etsin.”
“Şehir hastaneleri benim rüyamdır, benim hayalimdir “
Türkiye’de, genel sağlık sigortası kapsamı dışında kalan neredeyse kimsenin olmadığını, gücü olanın primini ödeyerek, gücü olmayanın primini devletin üstlenerek herkesi bu şemsiyenin altında topladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Az önce animasyonda da dinledik, ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi’. Kanuni, bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’yi sağlıklı bir nefese feda etmenin anlayışıyla devlet yönettiler. İşte biz de aynı anlayışla ülkemizi yönetiyoruz. Eskiden kelimenin tam anlamıyla dökülen, şifa değil dert kapısı olan hastanelerimizi, binasından cihazına, ambulansından personeline kadar tamamen yeniledik. Bununla da kalmadık, hayalimiz olan şehir hastanelerini kurmaya başladık. Ne zaman ki bu ülkede Başbakan oldum, o süreçte hep bunu söyledim. Şehir hastaneleri benim rüyamdır, benim hayalimdir dedik ve elhamdülillah o günden itibaren başladık ve şehir hastanelerimizi inşa ederek her geçen gün asgari tüm büyük şehirlerimizde bunları yapacağız. Bunun dışında da yine bazı şehirlerimizde bu şehir hastanelerimizi inşa edeceğiz.”
“10 şehir hastanesini hizmete aldık”
Artık tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği kamu-özel işbirliği yöntemiyle hayata geçirilen bu proje kapsamında bugüne kadar 10 şehir hastanesini hizmete aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Yozgat, Adana, Mersin, Isparta, Kayseri, Elazığ, Manisa, Eskişehir, Ankara-Bilkent ve Ankara-Etlik şu anda bitmek üzere, Bursa şehir hastanelerimizin toplam yatak kapasitesi 13 bin 417’dir.” dedi.Bugün açılışı gerçekleştirilen Başakşehir Şehir Hastanesi’nin 2682 yatak kapasitesi ile bu rakamı (yatak kapasitesi) 16 bin 99’a çıkardığını aktaran Erdoğan, inşası devam eden 8 şehir hastanesinin büyük bölümünü bu yıl sonuna kadar, kalanları da gelecek yıl hizmete almayı planladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnşası devam eden 8 şehir hastanemizin büyük bölümünü bu yıl sonuna kadar, kalanlarını da önümüzdeki yıl hizmete almayı planlıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem bina hem cihaz hem hizmet kalitesi bakımından en üst sınıfta yer alan şehir hastanelerinin aynı zamanda Türkiye’nin sağlık turizminin de lokomotifleri olacağını dile getirdi.
“Batılı dostlarımız inanmakta güçlük çekiyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın sürecinin, Türkiye’nin sağlık alt yapısının gücü yanında sağlık hizmetlerinin ücretsiz verilmesinin önemini de gösterdiğini belirterek, “Az gelişmiş ülkelerin vatandaşları zaten kayda değer bir sağlık hizmeti alamıyor. Gelişmiş ülkelerde ise ancak parası olanlar yeterli sağlık hizmetine sahip olabiliyor. Türkiye’de tamamen ücretsiz olan pek çok teşhis ve tedavi hizmeti ile ilaca erişimin Batı ülkelerinde nasıl büyük meblağalarla mümkün olduğunun örneklerine her gün rastlıyoruz. Ülkemizde 1,5 milyon vatandaşımızın ücretsiz şekilde evde bakım hizmetini alabildiğini söylediğimiz Batılı dostlarımız sadece buna bile inanmakta güçlük çekiyor.” diye konuştu.
“Tomografi cihazının Türkiye’deki mevcudu tüm Avrupa’dan fazla”
COVID-19 hastalığının teşhisinde çok önemli olan bilgisayarlı tomografi cihazının Türkiye’deki mevcudunun tüm Avrupa’daki toplam sayıdan daha fazla olduğunu aktaran Erdoğan, diğer ülkelerde sadece ciddi paralar ödenerek gidilebilen hastanelerin hizmet standartlarının, Türkiye’deki şehir hastanelerinin seviyesine ancak ulaşabildiğini söyledi.
Göreve geldiklerinde Türkiye’de doğru dürüst ambulansın bile olmadığını, Türkiye’nin bugün 5400 tam donanımlı araç ve 19 hava aracı ile en modern ambulans filolarından birine sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, “Sağlık çalışanlarımızın sayısını, son alımlarla 1 milyon 400 bine yaklaştırarak sadece alt yapıyı değil, insan kaynağımızı tahkim ettik. Bugün 1526 hastane, yaklaşık 4 bin tedavi kurumu, 15 binin özellikle 1. derece sağlık kuruluşu ile milletimize ülkenin her köşesinde sağlık hizmeti veriyoruz. Eskiden ancak İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde alınabilen sağlık hizmetleri bugün en ücra yerlerdeki ilçelerimize kadar yayılmış durumdadır.” diye konuştu.
Türkiye’nin sağlık harcamalarına ayırdığı miktar 2002 yılında 19 milyar lirayı bile bulmazken, bugün 190 milyar liraya ulaştığını ifade eden Erdoğan, sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranının yüzde 70’lerin üzerine çıktığını belirtti.
“Türkiye’nin sağlık hizmetlerinde bir destan yazdı”
Türkiye’nin sağlık hizmetlerinde bir destan yazdığını, aynı başarıya, eğitimden ulaştırmaya, adaletten enerjiye kadar her alanda rastlamanın mümkün olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak, dünyanın en büyük ekonomisinden biri haline getirerek, evlatlarımıza çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Bunun için temel hizmet alt yapısı yanında savunma sanayinden yüksek teknolojiye kadar her alanda ülkemizi bir üst lige çıkartmakta kararlıyız. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tuttuğumuz sürece Allah’ın izniyle bu hedeflere ulaşmamıza kimse mani olamaz.
Koronavirüs salgını sonrası yeniden kurulacak dünya düzeninde, ülkemizi hak ettiği yere ulaştırmak için her birlikte daha çok çalışacağız. Bir olmaya, beraber olmaya, iri olmaya, kardeş olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya çok büyük önem veriyoruz. Cumhur İttifakı bunun için var. Cumhur İttifakı ile beraber Sayın Bahçeli ile elele vermiş olduğumuz dayanışmayla yeni dönemde yeni yatırımlarla, yeni eserlerle, yeni hizmetlerle ülkemizi hep bir adım daha yükseğe çıkartacağız. Ülkemiz bugünlere darbeler, cuntalar, terör örgütleri, vesayet, kutuplaşma, özenti, atalet dönemini geride bırakarak geldi. Şimdi de yeni ufuklara, yeni fikirleri, yeni heyecanları kucaklayarak yol alacağız.”
“Türkiye kendine yeter”
Az önce takdimi yapılan 115 ventilatörün dışarıdan ithal edilerek geldiğini belirten Erdoğan, “Ama ne güzel bir tecellidir ki şu anda yerli ve milli olmak üzere 100 adet ventilatörü ülkemizde gördüğümüz bu kadro üretmiş vaziyette. İnşallah mayıs sonuna kadar verdikleri söz şu; ‘Ayda 5 bin’. Tabi ayda 5 bini üretmezlerse bilmeleri gerekir ki hesabını sorarız ve dünyaya bir örnek sunacağız. ” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ventilatör noktasında çok sıkıntılar yaşadığını anlatarak, hala yaşamaya devam ettiğini söyledi.
Bütün bunlara rağmen bu süreci başarılı bir şekilde atlattıklarını dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:
“Şu anda Başakşehir Şehir Hastanemizin 115 ventilatörü geldi, 100 de bugün teslimatı yapıldı ve yine bir bölümü de peyderpey geliyor, gelecek. Bu ne demektir? Yani Başakşehir Şehir Hastanemizin böyle bir sıkıntısı yok ve olmayacak. Öbür tarafta Yeşilköy inşallah 1005 odasıyla devreye giriyor. 1005 odayla aynı şekilde Sancaktepe devreye giriyor. Ve buralarda da bütün bu ihtiyaçlarımız şimdiden giderilmiş durumda. Bu da şunu gösteriyor, Türkiye kendine yeter. Biz bize yeteriz. Hele hele ilaç sanayinde de kendimizi bu noktada konsolide edersek, ilacımızı inşallah üretir hale geldiğimiz andan itibaren bu noktada da çok daha farklı adımları atacağız.”
Burada Arçelik, Aselsan, Baykar, Biosis ve koordinatör olması nedeniyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığına teşekkür eden Erdoğan, bu alanlarda yarışı devam ettireceklerini ifade etti.
“Hastanenin yanına inşallah metro da gelecek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz buranın yolunu yarım yamalak bırakan İstanbul’un bir belediyesi var ve biz hamdolsun ki iktidarız ve hemen Ulaştırma Bakanlığımızı devreye soktuk ve şu anda bir taraftan yolu yapıldı, yapılıyor ama bir taraftan da inşallah metrosunu da yapıyoruz ve Başakşehir Şehir Hastanesinin yanına inşallah metro da gelecek. Böylece hem metro ile hem de karayolu olarak ulaşımı sağlamış olacağız. Yani hastanemizin ulaşımda herhangi bir sıkıntısı olmayacak. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Açılışını yaptığımız Başakşehir Şehir Hastanemizin hayırlı olmasını diliyorum. Bu eseri ülkemize ve İstanbul’a kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum. Sağlık çalışanlarımıza şu zorlu günlerde gösterdikleri çaba ve yaptıkları fedakarlık için şükranlarımı özellikle iletiyorum. Hastalarımıza şifalar diliyorum, ölenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”